Y jenerasyonu 18 -38 yaş arasındakileri yani 1980 ile 2000 yılları arasında doğanları ifade etmek için kullanılıyor. Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 30-35 gibi bölümü Y jenerasyonundan oluşuyor. Baby Boomer jenerasyonunu (1946-1964 arası doğanlar) iş gücü anlamında geçen bu jenerasyon artık iş gücünün en geniş demografisini temsil ediyor. Y jenerasyonu 18 - 38 yaş arasında olduğundan, tavırları ve duyguları çok ciddi farklar gösteriyor.     

Örneğin, birçok kişi Y jenerasyonunun sürekli bir sonraki kariyer fırsatını kolladığını, tek bir işverene sadık olmadığını veya uzun vadede maddi güvenceyi umursamadığını düşünüyor. Biz MetLife olarak bu jenerasyonu ve işyerinde gerçekten neyi önemsediklerini inceledik ve sonuçlar çok enteresandı:

  • Y Jenerasyonunun çoğu işlerine gayet sadık— Y jenerasyonunda daha genç yaşta olanların %64’ü ve daha ileri yaşta olanların %75’i önlerindeki 12 ay boyunca aynı şirket için çalışmayı planlıyor.
  • Evlenmek, boşanmak, çocuk sahibi olmak, iş değiştirmek, veya yaşlanan bir ebeveyne bakmak gibi dönüm noktaları işyerinde onlara sunulacak hakların ne olacağını çok büyük ölçüde etkiliyor.
  • Yaşı daha ileri Y jenerasyonu çalışanlar finansal geleceklerini son derece ciddiye alıyor. Emeklilik planlarını inceliyor, yatırım portföylerini dengeliyor ve işverenlerin sunacakları pakete daha dikkat ediyorlar. Ayrıca, kısa ve uzun vadeli sakatlık sigortası gibi bazı hakların finansal streslerini azaltmada  önemli rol oynayacağının farkındalar.     
  • Y jenerasyonu artık kendileri kadar benzersiz paket çözümlerin peşindeler — sağlık sigortası dışındaki haklara imkan sağlarken kişiselleştirme önemli; örneğin standart sağlık sigortası yanında işveren sponsorlu emeklilik planları, diş, hayat, reçeteye tabi ilaç ve göz sigortaları.
  • Y jenerasyonu yan hakları seçerken bir danışmandan fikir almak istiyor. Bire bir danışma, yüz yüze görüşmeler ve finansal eğitim programları bu jenerasyonun şirketinden beklediği bir destek. Şirketler yetenekleri kendilerine çekmek ve onları tutma konusunda yan hak stratejilerini belirlerken bu gerçekleri göz önünde bulundurmalı.