Mevsim geçişlerinde sıcaklıklar değişirken grip ve nezle gibi bazı virüslere daha fazla maruz kalabilirsiniz. Mevsimsel alerjileriniz de varsa bitki polenleri ve küf de bağışıklık sisteminizi zor durumda bırakabilir.

Neyse ki sağlığınızı korumak için uygulayabileceğiniz bazı yöntemlerle yeni mevsimi burun çekerek değil, mutlulukla karşılayabileceksiniz.

Kendinize zaman ayırın.
Mevsim geçişleriyle gelen zaman değişiklikleri sizi yorabilir ve hastalıklara karşı direncinizi düşürebilir. İlkbaharda çocukları spor antrenmanlarına götürdüğünüz ve pek çok bahar etkinliğine katıldığınız için dinlenmeye, egzersiz yapmaya veya sağlıklı beslenmeye daha az zaman kalabilir. Buna stres de eklendiğinde, vücudunuzda enfeksiyonla savaşan akyuvar hücrelerinin üretimi de azalır ve hastalanma riskiniz artar.

Bu yüzden meditasyon veya yatmadan önce sessiz bir ortamda kitap okumak gibi yöntemlerle gününüzü tamamlamanız faydalı olacaktır. Birkaç dakika bile sizi dinlendirebilir.

Gününüze daha fazla hareket katın.
Aktif olmak, hastalık yaratan bakterileri solunum yollarınızdan atmaya yardımcı olur ve enfeksiyonlarla savaşan akyuvarları güçlendirir. Ayrıca, stresi de kontrol altında tutmanıza yardımcı olur.

Amerikan Kalp Derneği, haftada 150 dakika orta tempolu veya 75 dakika hızlı tempolu egzersizin yanı sıra haftada iki kuvvet egzersizi öneriyor. Yoğun programınızda düzenli egzersize zaman ayırmak zor olabileceğinden, kendinize daha kısa süreli yoğun aktiviteler bulun. Öğle yemeğinden sonra tempolu bir yürüyüşe çıkabilir veya akşam yemeğinden sonra çocuklarınızla birlikte spontane şekilde dans edebilirsiniz.

Ayrıca, çoğunlukla dışarıda çalışıyorsanız mevsim geçişlerinde spor salonuna gidebilir veya kapalı mekânda dersler alabilirsiniz. Polenlerin veya yerdeki yapraklardaki küfün artması, alerjik bir reaksiyonu tetikleyebilir ve burun tıkanıklığına yol açabilir.

Mikroplara daha az maruz kalın.
Siz ellerinizi düzenli olarak yıkasanız bile herkesten aynı performansı bekleyemeyiz. Evde ve işyerinde yerleri dezenfektan ile silin; özellikle kapı kolu, telefon, klavye ve kumanda gibi potansiyel mikrop yuvalarını temizlemeye özen gösterin.

Salgın varsa işyerinde veya toplu taşımada hasta olabilecek insanlar ile temastan kaçınmanın yollarını bulun.

Koruyucu gıdaları yüklenin.
Kuvvet depolarını daha fazla tüketerek kendinizi iyi hissedebilirsiniz.

  • Parlak renkli meyve ve sebzeler. Bu gıdaların içeriğindeki C ve A vitaminleri ile folik asit, bağışıklık sisteminizi güçlendirmenize yardımcı olacaktır. Mümkün olduğunca yerli üretim gıdaları almaya çalışın; çünkü tazeyken toplanan ve tüketilen gıdaların besin değeri genellikle daha yüksektir.
  • Yağlı balıklar ve yumurtalar. Her ikisi de D vitamini açısından zengin olan bu gıdalar, mikroplar saldırdığında bağışıklık sistemini devreye sokar.
  • Kuruyemişler ve çekirdekler. Sağlıklı dozlarda E vitamini almak için tüketebileceğiniz bu atıştırmalıklar, antioksidan olarak enfeksiyonları da uzakta tutar.
  • Sade yoğurt. Yoğurt gibi yiyeceklerde bulunan iyi bakteriler, bağırsak sağlığınızı artırabilir.

 

Daha iyi uyumaya özen gösterin.
Gecede 7-8 saat uyumalısınız. Birkaç gün az uyumak bile mikroplara karşı direncinizi düşürüp sizi hastalıklar karşısında zayıf düşürür. Belli bir yatma saatine sadık kalamıyorsanız telefonunuzda hatırlatıcı bir alarm kurarak kendinizi yavaş yavaş yatmaya hazırlayabilirsiniz.

Mevsim geçişi, günlük düzeninizi değiştirse de istikrarlı bir uyku rutini edinmeye çalışın. Çok yoğun olsanız bile elinizdeki başka işleri programlarsanız yatağa zamanında girebilirsiniz. Hafta içi akşamları yemek hazırlıkları veya alışveriş ile uğraşmak zorunda kalmamak için hafta sonları sağlıklı yemekler yapın veya ev işleri için profesyonel hizmet alın.

Uyku alışkanlıklarınızı iyileştirmenin yollarını mı arıyorsunuz? Daha iyi bir uyku için işinize yarayacak tüyolarımıza göz atın.

Kendinize biraz daha özen göstererek hastalık kaynağı mikroplardan hep bir adım önde olabilir ve yıl boyunca sağlığınızı koruyabilirsiniz.